Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çiftçilerimizin ekmek teknesi olan toprağımız hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye değildir." ifadesini kullandı.
Bayraktar, Toprak Bayramı dolayısıyla yazılı açıklamada, gezegenin adeta yaşayan derisi olan birçok canlıya yaşam alanı sunan toprağın, çiftçilerin geçimini sağladığı, üzerinde üretimini sürdürdüğü ekmek teknesi olduğunu belirtti.
Türkiye'de tarım arazilerinin ve kırsalda genç nüfusun yıldan yıla azaldığını vurgulayan Bayraktar, "Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı son 20 yılda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi. Bu süreçte 2,6 milyon hektar tarım arazisini kaybettik." ifadesine yer verdi.
Bayraktar, en fazla tarım arazisine sahip Konya, Ankara, Şanlıurfa ve Sivas'ta son 10 yılda tarım arazisinin 1,8 milyon dekar azaldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Söz konusu bu illerde ki azalma sırasıyla Şanlıurfa’da yüzde 7,9, Ankara’da yüzde 3,5, Sivas’ta yüzde 1,8 ve Konya’da yüzde 1,4 oranındadır. Son yıllarda atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılmasının yanı sıra tarım arazilerinin korunması amacıyla pek çok çalışma yapıldı, kanunlar çıkarıldı. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması, miras yoluyla arazilerinin bölünmesinin engellenmesi gibi uygulamalarla 2019 yılında 23 milyon 99 bin hektar olan toplam işlenen tarım alanı 2023 yılında yüzde 3,6 oranında artarak 23 milyon 942 bin hektara ulaştı.”
- Kişi başına düşen arazi miktarı da düşüyor
Artan nüfusla beraber kişi başına düşen arazi miktarının da azalmaya devam ettiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"İstatistiklere göre 2010 yılında kişi başına 3,3 dekar arazi düşerken, bu değer 2015 yılında 3 dekara ve günümüzde ise 2,8 dekara geriledi. Bu amaçla tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kesinlikle önlenmelidir. Karayollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin, imara açılmasına asla izin vermemeli, bu arazilerin üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurulmamalıdır. Turizm, madencilik ve ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalı, meyve ağaçlarını, zeytinlikleri kesip yazlıklar inşa edilmemelidir."
Üretim maliyetlerinin yüksekliği, çözüm bekleyen yapısal sorunlar, düşük kalan üretici fiyatları gibi sorunlarla üretmeye gayret gösteren çiftçilerin, son yıllarda tarım arazilerinin aralarına kurulan hobi bahçeleri ile baş etmeye çalıştığını vurgulayan Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
"Çiftçilerimizin ekmek teknesi olan toprağımız hobi bahçelerine heba edilebilecek bir sermaye değildir. Özellikle büyükşehirlerde, en verimli toprakların bulunduğu sahil illerinde verimli tarım arazilerinin kooperatifleşme ile bölünerek hobi bahçelerine dönüştürülmesi tarım arazilerinde parçalanmayı daha fazla artırıyor. Büyükşehirlerde araziler 250 metrekareye varan parsellere ayrılarak hobi bahçeleri kuruluyor. Küçük parsellere ayrılan bu alanlara yapılan konteyner, prefabrik ev, tiny house, havuz gibi betonarme yapılaşmalarla tarım alanları yok ediliyor. Bu yapılaşmaların hiçbir geçerli izahı olamaz. Köylere yakın alanlarda kurulan hobi bahçeleri köyde sosyal yapıyı da olumsuz etkiliyor."
Yorumlar
Kalan Karakter: