Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici fiyatları biraz yükseldiğinde acele hareket edilerek ithalat kapılarının açıldığını ve fiyatlara müdahale edildiğini belirterek, "Patateste, soğanda, domateste, biberde, kabakta, karpuzda ve bunun gibi birçok üründe fiyatlar düştüğünde serbest piyasa ekonomisi denilerek müdahale edilmiyor. Mısır fiyatları yükseldiğinde bu serbest piyasa ekonomisi olmuyor mu da müdahale ediliyor. Bu çifte standarttan vazgeçilmelidir." dedi.
Bayraktar, Dünya Gıda Günü'nde Konya'nın Meram ilçesinde düzenlenen mısır hasat töreninde, 75 ilde mısır üretimi yapıldığını belirterek, üretimde önde gelen illerin sırasıyla Konya, Şanlıurfa, Adana, Mardin ve Karaman olduğunu, toplam üretimin yüzde 58'inin bu illerce karşılandığını söyledi.
Mısırın, toplam tahıl üretiminden yüzde 22,5 oranında pay aldığını anlatan Bayraktar, şöyle konuştu:
"Mısır üretimimiz 2023 yılında ilk kez rekor bir üretimle 9 milyon tona ulaştı. Son yıllarda ekim alanlarındaki artışın yanında verimdeki artış mısır üretiminin önemli düzeyde artmasına neden oldu. Son 5 yılda mısır üretimi yüzde 57,9 oranında arttı. Ancak geçen yıl fiyattan umduğunu bulamayan üreticilerimiz bu yıl mısırda ekim alanlarını azalttı. Türkiye İstatistik Kurumu birinci tahmin verilerine göre de 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,6 azalışla 8 milyon 500 bin ton üretim bekleniyor. Mısır üreticilerimiz, başta tarımsal sulamada kullanılan elektrik olmak üzere girdi fiyatlarının yüksekliğiyle artan maliyetlerin yükünü kaldıramıyor. Bunun yanı sıra bu yıl, aşırı sıcaklar ve kuraklık nedeniyle de mısır rekoltesinde azalma oldu. Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay'da mısır hasadı bitti. Bu illerdeki Ziraat Odalarımızdan mısır veriminde ortalama yüzde 20-30 oranında azalma olduğu bilgisini aldık."
Hasadın devam ettiği Konya, Şanlıurfa, Mardin, Karaman, Eskişehir ve Aksaray gibi mısır üretiminin yoğun yapıldığı illerde de kuraklık ve aşırı sıcaklıkların verimi etkilediğini vurgulayan Bayraktar, "Konya mısır üretiminde yüzde 22,7 payla birinci sırada bulunuyor. İlçeler arasında farklılık göstermekle birlikte il genelinde mısır veriminde yüzde 10-30 arasında kayıp var" dedi.
Bayraktar, mısır alım fiyatı 2022 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından ton başına 5 bin 700 lira olarak açıklandığını anımsatarak, 2023 yılında ise alım fiyatlarının sadece yüzde 5,3 artışla 6 bin lira olduğunu söyledi.
- ÇİFTE STANDART TEPKİSİ
Yüksek girdi fiyatları ve artan enflasyon rakamları ortada iken açıklanan bu fiyatın maliyetin altında kaldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Toprak Mahsulleri Ofisi bu sene mısır alım fiyatı açıklamadı. Serbest piyasada mısır fiyatları geçen hafta ton başına 7 bin lira ile 9 bin 500 lira arasında değişiyordu. Konya'da ise fiyatlar geçen hafta 9 bin 700 liraya kadar çıktı. Bu fiyat üreticilerimizin yüzünü güldürdü. Ancak 10 Ekim'de Resmi Gazete ‘de yayımlanan karar ile yıl sonuna kadar 1 milyon ton mısır ithalatı için gümrük vergisi yüzde 130'dan yüzde 5'e indirildi. Alınan bu karar sonrasında 4-5 günde mısır fiyatları Konya'da ton başına 7 bin 700 liraya kadar geriledi. Üreticilerimiz fiyatın daha da düşmesinden endişe ediyor. Ben buradan soruyorum. Üretici fiyatları biraz yükseldiğinde acele hareket edilerek ithalat kapıları açılıyor ve fiyatlara müdahale ediliyor. Üretici fiyatları düştüğünde niçin acele hareket edilerek fiyatlara müdahale edilmiyor ve üreticilerimizin mağduriyeti önlenmiyor. Patateste, soğanda, domateste, biberde, kabakta, karpuzda ve bunun gibi birçok üründe fiyatlar düştüğünde serbest piyasa ekonomisi denilerek müdahale edilmiyor. Mısır fiyatları yükseldiğinde bu serbest piyasa ekonomisi olmuyor mu da müdahale ediliyor. Bu çifte standarttan vazgeçilmelidir."
Hayvancılıkta en temel girdilerden olan mısırda üretimin daha fazla artırılması gerektiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Yüksek girdi fiyatları nedeniyle maliyetleri artan üreticilerimizin zarar etmesine müsaade edilmemelidir. Bu kapsamda mısır üretimine verilen prim desteğinin önemi büyüktür. Dane mısır desteği 2017 yılından itibaren 6 yıl boyunca ton başına 30 lira olarak ödendi. 2024 yılında ise destek miktarı ton başına 100 liraya çıkarıldı. Prim miktarı, piyasa fiyatları ve üretim maliyetlerine göre belirlenerek her yıl güncellenmelidir. Diğer taraftan bugün ‘Dünya Gıda Günü' her insanın sağlıklı, sürdürülebilir ve ulaşılabilir gıda en temel ihtiyacıdır ve mutlaka karşılanmalıdır. Gıda insanlık tarihi boyunca stratejik öneme sahip oldu. Gıda güvencesi de her ülkenin en önemli konularından biridir. Sağlıklı beslenmede en kritik nokta gıdaya ekonomik erişimin sağlanmasıdır."
Yorumlar
Kalan Karakter: