Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarlada 5-10 liraya satılan ürünün markette 4-5 kat fazlaya satılmasının kabul edilemez olduğunu bildirdi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, çiftçilerin, her geçen gün artmaya devam eden girdi, lojistik, işçilik gibi üretim maliyetlerine ek olarak değişen iklim koşulları nedeniyle aşırı sıcaklık, şiddetli yağış, dolu, fırtına, don gibi doğal afetlere artık çok daha fazla maruz kaldığını belirtti.
Fedakar çiftçilerin, tüm bu olumsuz koşullara rağmen bu yıl da üzerine düşeni yaptığını ve üretmeye devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, "Ağustos ayı itibarıyla birçok tarımsal üründe hasat devam ediyor. Ancak görüyoruz ki çiftçilerimiz bin bir emekle ürettiği ürününü pazarlayamıyor. Düşük kalan üretici fiyatları üreticilerimizin belini büküyor. Bugün birçok tarımsal üründe üretilen ürün ya maliyetine ya da daha düşük fiyata tarladan çıkarken pazarda ve markette katlanmış bir fiyatla karşımıza çıkıyor.” ifadesini kullandı.
Bu sezon biber, kabak, karpuz, fıstık, badem ve domatesteki fiyat düşüşlerinin üreticileri mağdur ettiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bu durum hayra alamet değildir. Fiyatı düşen ürünler yüzünden üreticilerimiz üretimden vazgeçecek. Önümüzdeki sezon tüketicilerimiz bu ürünleri pahalı yiyecektir. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Aklımızı başımıza alıp bu ülkede üretimi sürdürülebilir hale getiremezsek üreticimize de tüketicimize de yazık olacaktır. Ülkemizde geçen yıl 3 milyon ton biber üretildi. Üretilen biberin yüzde 52’sini kapya biber, yüzde 30’unu sivri biber, yüzde 13’ünü dolmalık biber ve yüzde 5’ini çarliston biber oluşturdu. Ülkemizin biber üretimi yıllar itibarıyla artmaya devam ediyor. 2010 yılında 1,9 milyon ton olan biber üretimi 2023 yılında yüzde 55 oranında artarak 3 milyon tona çıktı. Fakat üretimde böylesine bir artış yaşanırken tüketimde aynı oranda artış görülmüyor. Ortaya çıkan bu arz fazlalığı ve talebin artmaması biberde üretici fiyatının düşmesine sebep oldu."
Karpuzda arzın yüksek talebin ise düşük seyretmesinin fiyatları düşürdüğünü aktaran Bayraktar, benzer durumun kavun fiyatlarında da görüldüğünü, kavun fiyatlarının 6 ila 8 lira, karpuz fiyatlarının ise Antalya bölgesinde 4 ila 7 lira arasında seyrettiğini bildirdi.
Bayraktar, Antep fıstığında bu yıl yüksek rekolteye bağlı arzdaki artışla birlikte fiyatların gerilediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Hali hazırda piyasada alıcılar, ucuz fiyatla aldıkları Antep fıstığını stok yapıyor. Ürün arzının bitmesiyle birlikte yaptıkları bu stoku yüksek fiyatla piyasaya sürerek haksız kazanç sağlamanın peşindeler. Fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçmek için Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girmeli, ihracat kanalları zorlanmalıdır. Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre salçalık domateste üretim alanları arttı, bu durum üretici fiyatlarının gerilemesine sebep oldu. Buna ek olarak geçtiğimiz sezonlarda salça ihracatına getirilen kısıtlamalar nedeniyle salça fabrikalarıyla sorun yaşayan çiftçilerimizin mağduriyeti, bu sezon yasak kaldırılmış olmasına rağmen devam ediyor. Fabrikalar bir yandan daha az sayıda üreticiyle sözleşme yaparken diğer yandan sözleşme yaptığı üreticilere yüksek fire oranları çıkararak üreticilerimizi mağdur ediyor."
Tarım sektöründe özelikle son dönemde yaş sebze ve meyvede yaşanan sıkıntıların halen güncel bir hal yasasının olmamasından kaynaklandığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Ülkemiz tüm bölgelerinde uygun iklim ve ekolojik koşulların yanı sıra geniş tarım arazilerine sahiptir. Topraklarımız hemen hemen tüm tarımsal ürünlerin üretimine imkan vermesine rağmen, yaşanan ekonomik sıkıntılar üretimi sekteye uğratıyor. Tarlada 5-10 liraya satılan ürünün markette 4-5 kat fazlaya satılması kabul edilemez. Ülkemizde tarım sektörü için etkin bir pazarlama sistemi ve organizasyonun kurulamamış olması, mevcut sistemin ise aracılar tarafından kontrol ediliyor olması, ürün kayıplarına neden oluyor. Diğer taraftan bu durum üretici-tüketici niteliğindeki geniş toplum kesimlerinin çıkarlarını olumsuz etkiliyor. Üretimde meydana gelen dalgalanmalar ürün fiyatlarını doğrudan etkilerken, ihracatta yaşanan sorunlar da üreticilerimize yansıyor. Hasat döneminde çok miktarda ürünün pazara çıkması, depolama olanaklarının yetersizliği, üreticilerimizin içinde bulunduğu finansman olanaklarının yetersizliği, hasat döneminde fiyatların düşmesine ve üreticilerimizin önemli miktarlarda gelir kaybına uğramasına neden oluyor."
Yorumlar
Kalan Karakter: