Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, 3-4 yıl önce yaşanan süt krizinin halen olumsuz etkilerinin ciddi boyutta yaşandığını belirterek, “Türkiye tükettiği eti şu anda üretemez durumda içler acısı bir durum.” dedi.
Solakoğlu, bir TV kanalında, karkas et fiyatlarının artışına ilişkin açıklamalarda bulundu.
2019-2021 arasındaki süt krizinin anaç hayvanların kesimine yol açtığını bu nedenle Türkiye’de et tüketiminin çok düşük olmasına rağmen mevcut hayvanların kırmızı et ihtiyacına yeterli olmadığını vurgulayan Solakoğlu, bu yüzden Türkiye’de kırmızı etin ithalata tabi olduğunu söyledi.
Et Süt Kurumunun ithal ettiğini, içerdeki fiyatları regüle eden bir mekanizma oluşturuluğunu anlatan Solakoğlu, şöyle konuştu:
“İçerdeki hayvan yetersiz olunca ithalatta sekmeye uğraması ya da gecikmesi bile talebe bağlı aniden etteki fiyatın tırmanmasına yol açıyor. Dolardaki gibi küçük müdahaleler bile yüksek fiyat volatilitesi getiriyor. Bugünkü artışlar spekülasyonlarla ilgili artış. Afaki bir denklem, et fiyatlarında kasaplarda önemli bir artış beklemediğimiz gibi karkas fiyatları son 1-2 aydır 10-20 lira geri gelmişti ve bunu kasaplarda göremiyorduk, yine görmeyiz. Güncelleme yapılmamıştı sektörde. Türkiye tükettiği eti şu anda üretemez durumda içler acısı bir durum.”
– “GENÇLER BU ŞARTLARDA KIRSALA GİTMEZ”
Tarım ve hayvancılık sektöründe yaşananlara şaşkınlık içinde baktıklarını vurgulayan Solakoğlu, “Bir politika olmalı. Bu politikanın hayvancılık sektörünü desteklemesi gerekiyor. Hayvancılığın genel desteklemeden aldığı pay da her yıl aşağıya iniyor. Hayvancılık desteklenmesi lazım ama düşüyor. Toplam desteklemenin yüzde 25’inden yüzde 20’ye çekmişler. Bu hiçbir mantıkla izah edilebilir değil. Bunu yüzde 30-35’lere çekmemiz lazım bizim.” dedi.
“Gençler üretsin kırsala gitsin diye bir yandan çağrı yapıp öbür taraftan köylünün para kazanmadığı iklimin yaratırsanız kendi kendinizle çelişiyorsunuz demektir” ifadesini kullanan Solakoğlu, şunları söyledi:
“Süt tarafını bir daha dengesizliğe sokmamamız lazım ama bugün şu anda süt üreticisi mali politikalar sebebiyle maliyetin altında üretmek zorunda bırakılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı yanlış hesap yapıyor. 1 litre sütün maliyeti sadece yem maliyet değildir. Bir traktörün lastiğinin patlaması maliyete katılmıyor. Bir lastik olmuş 20 bin 30 bin lira. Gerçekten zarar ediyor süt üreticisi. Hiçbir genç bu koşullarda kırsala gitmez. Bu gidişatla ikinci bir krizi bekleyebiliriz. Kriz üzerine kriz. Para ile çözüm bulup yurt dışı çiftçisine para ödeyerek et ithal etmemize sebep olacak.”