Yıllık 350 bin ton un üretimi ile Türkiye’nin en büyük un ihracatçılarından Doruk Un’un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, Türkiye un sektörünün ihracat pazarlarındaki gücünü ve etkisini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Erbap, yaptığı açıklamada, ithalatın yasaklanmasının ardından geçen yılın haziran ayına göre yüzde 34,26, temmuz ayına göre ise yüzde 31,78 düşüş olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin son 10 yıldır her yıl belli bir oranda artışla dünya un ihracatında ilk sırayı aldığını belirten Erbap, Türkiye’deki un sanayicilerinin dünya un ticaretinin yaklaşık yüzde 30’unu karşılarken yaklaşık 4 milyon ton un ihracatı gerçekleştirdiğini bildirdi.
Haziran ve temmuz aylarında geçen yıllara göre ihracat tonajlarında ciddi düşüş yaşandığını vurgulayan Erbap, Türkiye ve kuzey yarımkürede 2024 hasadının tamamlandığını, geçen yıldan biraz düşük gerçekleşse de devreden stoklarla birlikte iyi bir hasat yılı olduğunun söylenebileceğini aktardı.
Dünya buğday fiyatlarıyla Türkiye’deki buğday fiyatları arasında oluşan farklar nedeniyle ithalat yapılmadığı taktirde ihracat pazarlarında liderliği sürdürmenin hatta devamlılığı sağlamanın mümkün olmadığına dikkati çeken Erbap, şunları kaydetti:
"Özellikle ihracat pazarlarımıza yakın coğrafyada hem buğday verimlerinin artışı hem de lojistik avantajlarından dolayı rekabet gücümüzü yavaş yavaş kaybetmekteyiz. Geçen yıla göre Rusya’nın un ihracatı yaklaşık yüzde 50 artış gösterdi. Düne kadar ihracat pazarında olmayan Rusya, buğday ihracatına vergi uygularken un ihracatında çok önemli destekler sağlıyor. Yine Hindistan’daki yüksek buğday rekoltesi ihracat pazarlarında ciddi rekabetle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor."
- DÜNYADA BUĞDAY TÜRKİYE'DEN UCUZ
Gürsel Erbap, dünya buğday fiyatlarının Türkiye'deki lokal fiyatların oldukça altında olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bugün itibarıyla tamamlanan hasadımız çerçevesinde, mevcut buğday tüketimi hızı nedeniyle uygun kalitelere ulaşmak her geçen gün daha zorlaşmakta ve fiyatların daha da yükselmesine; bu da zaten düşen satışlarımızın durmasına yol açmaktadır. Diğer dikkat edilmesi gereken bir husus da yerli buğday kalitelerinin önemli bir kısmı ihracatta satışını yaptığımız kalitelerde unu tek başına üretmeye yetemeyeceği için müşterilerimizin başka menşelere kaybedilmesi riskine sebep olmaktadır. Bu çerçevede; ihracat pazarlarındaki gücümüzü ve etkimizi kaybetme riski ile karşı karşıyayız”
Olası ihracat pazarlarındaki kayıpların ülkeye döviz girişini azaltacağını, istihdam sağlayan bu işletmeleri devamlılığını sürdürememe riskiyle karşı karşıya bırakacağını belirten Erbap, "Geçmiş dönemde bunları çözebilmiş olan devlet kurumlarımız bugün de tüm paydaşları bir araya getirerek ya ithalatın bir an önce açılmasını sağlamalı veya dünya piyasa fiyatlarıyla ülkemizin stoklarındaki ürünleri sektöre açmalı." ifadesini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: