CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, tarlada 30 lira olan ay çekirdeğinin marketlerde 129 liradan başlayarak 300 liraya kadar fiyat değişkenliğinde satıldığını kaydetti.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında üretici sorunlarına değinen Gürer, üreticilerin bu yıl tüm ürettiği ürünlerde zarar ettiğini, piyasanın tüccarın eline bırakıldığını, iktidarın süreci seyrettiğini belirterek gelecek yıl ürün deseni değişiklikleri olabileceğini ve bunun da raf fiyatlarına olumsuz yansıyacağını söyledi.
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, üreticinin zarar ettiğini ve özellikle et ve süt ile mamulleri, sebze ve meyve gibi gıda ürünlerinin tüketime bağlı olarak sürekli gündemde olduğunu ifade etti.
Tarımda tohum, ilaç, gübre, mazot, tarla kirası, işçilik, sulama gideri ve ekipman giderlerinin arttığını belirten Gürer, TÜİK verilerine göre bir yılda genelde yüzde 41 girdi fiyatları artarken tohum ve dikim materyalinde yıllık artışın yüzde 59,53 olarak açıklandığını söyledi.
Yer fıstığının çerez ve yağ olarak insan sağlığında, küspesinin ise hayvan yemi olarak kullanıldığını dile getiren Gürer, şöyle konuştu:
"Ülkemizde yıllara göre üretim değişiyor. Geçtiğimiz yıl 185 bin ton yetiştirildi, bu yıl %30 üretim artışı tahmin edildi. Çiftçi hasada başladığında bir önceki yılın altında tüccar fiyat verdi. 2023 yılı üretici satış fiyatı 60 lira iken, 2024 yılı üretici satış fiyatı 30 liraya düştü. Üretici zarar etti, iktidar sürece müdahil olmadı, kamu üreticinin yanında durmadı. Tüccar fiyatı baskıladı ve yarı yarıya fiyat düştü. Bazı ürünlerde olduğu gibi üretim fazlalığı gibi yansıtıldı. Çiftçi borçlu hasat yapıp borç ödeyecek. Bu nedenle küçük çiftçi ürünü olduğu an satmaya mecbur. Ülke genelinde borçsuz çiftçi yok gibi. Zararın neresinden dönersem kar umudu ile tüccara mahkum ürününü sattı. Ürün tüccara geçince de fiyatlar arttı."
2023 yılında yer fıstığı ithalatına 27 bin 942 ton karşılığında 47 milyon dolar ödendiğini belirten Gürer, 2024 yılında ise ilk 8 ayda ithalatın 16 bin 552 ton olduğunu ve 30 milyon 961 doların yurt dışına gittiğini söyledi.
Bir markete gittiğini ve ithal yer fıstığı aldığını anlatan Gürer, "Yarım kilo Mısır ülkesinden ithal edilmiş kabuklu yer fıstığına 74,50 kuruş ödedim. İthal kabuklu yer fıstığının kilosu 149 liradan satılıyor. 200 gram ambalajda 37,50 kuruş olan tuzlu yer fıstığının kilosu ise 187 liradan alıcı buluyor. Yerli kabuklu yer fıstığı pazarda 129 liradan başlayarak fiyat farklı yerlerde katlayarak artıyor. Üreticide geçen yıl dönümün maliyeti 10 bin lira iken, bu yıl dönüm maliyeti 18 bin lira oldu, ürün tarlada fiyatı yarı yarıya düştü, vatandaşa bu yansımadı, fiyat arttı. İthal yer fıstığının dahi rafta kilosunun 149 liradan satılması, çiftçiye nasıl darbe vurulduğu ve tüketicinin nasıl soyulduğunun göstergesidir." dedi.
- AYÇİÇEĞİNDE DE DURUM AYNIAyçiçeğinde de durumun aynı olduğuna dikkati çeken Gürer, "Ayçiçeği de ülkemizde yağlık ve çerezlik olarak üretilir. Çerezlik ay çekirdeği Orta Anadolu’da önemli ölçüde yetiştirilmektedir. Aksaray, bu bağlamda önemli üretim alanlarındandır. Geçen yıl Aksaray’da çiftçi kilosunu liraya kadar tarladan sattı. Bu yıl ise Aksaray’da 30 liradan başlayan ilk hasat dönemi, 15 liraya kadar ürün içeriğine göre fiyat düştü. Depolama olanağı küçük çiftçide olmadığı için tüccar yine piyasayı belirleyen oldu ve çiftçi, bir yıl önceki girdilere göre de zarar etti” diye konuştu.
Tarım Kredi Kooperatifinde marketinden dökme bir kilo çerezlik ay çekirdeğinin kilosunun 99 lira olduğunu belirten Gürer,"Tarım Kredi Kooperatif Market'ten yarım kilo ambalajlı ay çekirdeği 62 liradan aldım. Kilosu 124 liraya geliyor. Tarlada 30 lira olan ürün rafta 4 kat fiyatla satılıyor. Ambalaj ve işçilik dışında yapılan bir şey yok, ürün dökme 99 lira iken ambalajda 124 liraya çıkması kiloda 24 lira fiyat artışı var ve piyasadaki en uygun fiyat da bu rakamlar. Farklı marketlerde 129 liradan başlayarak 300 liraya kadar fiyat değişkenliği gösteriyor." ifadesini kullandı.
Gürer, "Bu yıl tüccara bırakılan piyasa, çiftçinin önemli ölçüde mağdur olmasına yol açtı ve çok sayıda çiftçi zarar etti. O nedenle, özellikle kasım ayı ile ödemeli çeklerin de ödenememesi halinde çiftçilerin tarlası ya da haczedilebilecek varlıkları elden gidecek. Daha önce kanun teklifi verip, tüm borçların tarım kesiminde 2027 yılına kadar ertelenmesini ve faizlerinin silinmesini talep ettim. Eğer Türkiye'de tarım biterse, İthal ile getirilebilecek ürünün fiyatı ürettiğimizden aşağı olmayacağı gibi, gıdada sorun yaşarız. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, üretenlere sahip çıkılmalı." dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: