CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, "Türkiye’de tarım ve hayvancılığın üzerindeki kayyum Mehmet Şimşek’tir." ifadesini kullandı.
Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl 423 bin baş canlı hayvan ve 81 bin ton kırmızı et ithal edildiğini belirterek, bunun karşılığında 1 milyar 235 milyon dolar, yaklaşık 39 milyar lira ödendiğini kaydetti.
Bunca ithalata rağmen kırmızı et fiyatlarının düşmediğini, halkın ucuz ete ulaşamadığını ve 33 milyon kişinin etin tadını unuttuğunu vurgulayan Sarıbal, tarım ve hayvancılık sektöründeki krizin giderek derinleştiğini aktardı.
Tarım ve Orman Bakanlığının üretimi desteklemesi, hayvancılığı güçlendirmesi ve ithalata bağımlı olmadan üreticiyi yaşatması gerektiğini dile getien Sarıbal, "Ancak bu süreci yöneten Hazine ve Maliye Bakanlığıdır” ifadelerini kullandı.
Tarım ve hayvancılığın içinde bulunduğu çıkmazın en somut göstergelerinden birinin et ve süt sektöründeki kriz olduğunu belirten Sarıbal, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan’ın basına yansıyan açıklamalarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Kayhan, ithalatın çözüm olmadığını, pazarın daraldığını ve özellikle Arap ülkelerinin fiyat artırmasıyla daha büyük sorunların ortaya çıktığını söylüyor. Buna rağmen ESK’nin kasasına girmesi gereken para bile Hazine’ye aktarılıyor. Ayrıca, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, çiğ süt fiyatlarındaki sıkıntının çözümü için Hazine ve Maliye Bakanlığının devreye girmesi gerektiğini, ancak bütçe kısıtı nedeniyle hiçbir adım atılamadığını söylüyor. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen de süt tozu regülasyonu konusunda benzer engellerle karşılaşıldığına yönelik açıklamalar yapıyor. Hazine, ihracata destek için bütçe ayırmıyor, hayvancılığı ayakta tutacak politikaları engelliyor. Tarım ve hayvancılıkla ilgili alınacak tüm kararlar Tarım ve Orman Bakanlığı yerine Hazine ve Maliye Bakanlığından çıkıyor. Türkiye’de tarım ve hayvancılığın üzerindeki kayyum Mehmet Şimşek’tir."
Sarıbal, Türkiye’nin ithalatla beslenirken, büyük yabancı şirketlerin ise bu durumdan kar sağladığını belirterek, ithalattan en büyük kazancı Uruguay ve Brezilya’daki büyük sığır işletmeleri ile Polonya ve Fransa’daki üreticilerin elde ettiğini söyledi.
Türkiye’de hayvan varlığının alarm verdiğini vurgulayan Sarıbal, şunları kaydetti:
"2024 yılında hayvan varlığında cüzi bir artış yaşansa da, halen 2021 seviyesinin 3,7 milyon baş altındayız. Tarımsal destekleme ödemeleri içinde hayvancılığın payı ise 5 yıl önce yüzde 36 iken bugün yüzde 21’e düştü. 2010 yılından bu yana Türkiye, 10,3 milyon baş canlı hayvan ve 419 bin ton kırmızı et ithal etti. Bunun için 12 milyar dolar ödendi. Ama ne kırmızı et fiyatları düştü ne de yoksullar ete ulaşabildi. Küçükbaş hayvan ithalatında ise tablo daha da vahim; 50 bin baş küçükbaş hayvan ithal edilirken, bunun 43 bini Suriye’den getirildi. Taşıma suyla değirmen dönmez ama AKP ısrarla bu kısır döngüyü sürdürüyor."
Sarıbal, Türkiye’nin hayvancılık politikalarının tamamen yanlış olduğunu belirterek, "Yerli üretimi teşvik etmek, yem fiyatlarını düşürmek için destekleri artırmak, damızlık hayvan yetiştiriciliğine daha fazla yatırım yapmak, küçük ve orta ölçekli üreticilere destek sağlamak, meraları etkin kullanmak ve yem bitkisi üretimini artırmak gerekiyor. Öncelikle yıllık 500 bini aşan buzağı kayıplarının önüne geçin. Destekleri büyük endüstriyel işletmelere değil, küçük aile işletmelerine verin. Üretici örgütlerini güçlendirerek piyasada etkin olmalarını sağlayın. Aksi halde Türkiye, uzun yıllar ithalata bağımlı kalmaya devam edecektir” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: