CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye’nin 2024 yılında tarımsal ithalata 11,4 milyar dolar ödediğini belirterek, "Yani yaklaşık 370 milyar lira; hükümetin tarıma ayırdığı destek bütçesinden 4 kat fazla. Bu tablo, tarımda uygulanan politikaların kimleri desteklediğini açıkça gösteriyor." dedi.
Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin tarımsal üretimdeki gerilemesinin, 2024 yılında ithalat rakamlarına da yansıdığını belirterek, mısır ve soyada tüm zamanların ithalat rekoru kırılırken, stratejik tarım ürünlerinde dışa bağımlılığın katlanarak arttığını kaydetti.
Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmaktan hızla uzaklaştığını belirten Sarıbal, "İthalata bağımlılık arttıkça, küresel fiyat dalgalanmaları Türkiye’de gıda fiyatlarını daha da yukarı çekiyor. Saray rejiminin planı belli: Reel ücretleri baskılayarak talebi kısmak, uyguladıkları sözde dezenflasyon programının faturasını halkın sırtına yüklemek” diye konuştu.
- MISIRDA TÜM ZAMANLARIN İTHALAT REKORU KIRILDI
Sarıbal, 2024 yılında ithalat kalemlerinde en büyük artışın, yem sanayisinin temel girdileri olan soya ve mısırda yaşandığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Soya ithalatı yüzde 30 artarak 3,8 milyon tona ulaştı. Bu ürün için ödenen bedel 1,8 milyar dolar oldu. Dane mısır ithalatında ise tüm zamanların rekoru kırıldı. 4,5 milyon tonluk ithalat karşılığında 1 milyar doların üzerinde ödeme yapıldı. Ayçiçeği yağı ithalatı 1,3 milyar dolara ulaştı, toplamda 1,4 milyon tonluk ürün ithal edildi. Pamuk ithalatı 1,5 milyar doları aşarken, küspeler için de 1,1 milyar dolar ödendi. 2024 yılı boyunca yağlı tohumlar, bitkisel yağlar ve küspeler ithalatına 5,3 milyar dolar aktarıldı."
Orhan Sarıbal, 2002’den itibaren ekonomik faaliyetlere göre tarımsal dış ticarette verilen açığın her yıl giderek büyüdüğünü, birikimli olarak yapılan hesaplamalarla 22 yılda 53 milyar dolarlık açık verildiğini belirtti.
- İTHALATA GİDEN PARA ÇİFTÇİYE VERİLEN DESTEĞİN 4 KATI
Türkiye’de tarımsal üretimin giderek azaldığını ve çiftçilerin üretimden çekildiğini dile getiren Sarıbal, şöyle devam etti:
"Mazot, gübre, tohum ve ilaç fiyatları kontrolsüz şekilde artarken, çiftçiye verilen destekler yetersiz kalıyor. Türkiye kendi üreticisini desteklemek yerine yabancı tarım şirketlerini finanse eden bir modele teslim oldu. TÜİK’in Mart 2024’te yayınladığı Bitkisel Ürün Denge Tabloları, Türkiye’nin tarımsal üretimde ne kadar kırılgan hale geldiğini gözler önüne serdi. Buna göre, yurt içi üretimin iç talebi karşılama oranları arpada yüzde 90, ekmeklik buğday, mısır, kırmızı mercimekte yüzde 86, pirinçte yüzde 74, yeşil mercimekte yüzde 60, ayçiçeğinde yüzde 51, soyada yüzde 5 oldu. Özellikle soyada yalnızca yüzde 5’lik bir yeterlilik oranına sahip olunması, Türkiye’nin yem sanayisinde tamamen ithalata bağımlı hale geldiğini ortaya koyuyor."
Hükümetin gıda enflasyonunu düşürmek için ithalatı bir çözüm olarak sunduğunu belirten Sarıbal, "Üretimi artırmadan, ithalatla gıda enflasyonunu çözemezsiniz. Çözüm, çiftçiyi desteklemek, üreticinin girdi maliyetlerini düşürmek ve tarımı yeniden canlandırmaktır. Türkiye’nin 2024 yılında tarımsal ithalata ödediği 11,4 milyar dolar, yaklaşık 370 milyar lira, hükümetin tarıma ayırdığı destek bütçesinden 4 kat fazla. Bu tablo, tarımda uygulanan politikaların kimleri desteklediğini açıkça gösteriyor." dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: