CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, iklim değişikliğinin özellikle tarımı doğrudan etkileyeceğini belirterek, bu konuda daha ciddi atımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis'e gelen İklim Kanunu teklifini eleştirerek, "Bu kanun, adı doğru ancak içeriği ticari kaygılarla hazırlanmış bir düzenlemedir" dedi.
Kanunun doğayı korumak, iklim adaletini sağlamak ve halk sağlığını öncelemek yerine, şirket çıkarlarını gözeten bir yaklaşımla hazırlandığını savunan Gürer, şunları söyledi:
"Küresel iklim değişikliğinin yaratacağı büyük tahribatları göz önünde bulundurarak, geleceği doğru planlamak ve halkı ile doğayı koruyacak düzenlemeler yapmak zaruridir. Ancak, kanun, ormanların yağmalanması, tarım arazilerinin yok edilmesi ve su kaynaklarının kirletilmesi gibi sorunlara karşı etkin önlemler almıyor. Ayrıca, zenginlerin çevreyi kirletmesinin bedeli yine dargelirlilere ödetilmek isteniyor."
Gürer, bu kanun taslağının ilimsel temellerden uzak ve şirket çıkarlarını gözetecek şekilde düzenlendiğini belirterek, "Çevreyi koruma adı altında doğayı tahrip eden, suyu kirleten ve ormanları talan eden uygulamalar devam ettiriliyor. Bu tür yaklaşımlar, küresel iklim değişikliğinin tahribatlarını engelleyemez" diye konuştu.
İklim değişikliğinin tarımı doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Gürer, organik tarımın bu süreçte önemli olduğunu ve tarım sigortalarının kapsamının genişletilmesi gerektiğini söyledi.
Gıda ve su politikalarının iklim değişikliği ile mücadelede önemli rol oynadığını dile getiren Gürer, "Ülkemiz, bu sürecin etkileriyle karşı karşıya ve bu etkiler tarımda ciddi sorunlara yol açacak" dedi.
Gürer, iklim değişikliğine karşı hükümetin daha fazla sorumluluk alması gerektiğine ikkati çekerek, şöyle devam etti:
"2050 yılına kadar Afrika'dan 140 milyon insanın göç etmesi öngörülüyor ve Türkiye bu göçlerden olumsuz etkilenebilecek. Ayrıca, Akdeniz Bölgesi küresel iklim değişikliğinden yoğun etkilenecek ve iç göçlerin yaşanacak. Bu süreç, gıda sorunu yaratacak ve tarımda sorunları büyütecek. Sıcaklık artışı ve yağış rejimi değişiklikleri tarım sektörü üzerinde önemli sorunlar yaratacak. Aşırı sıcaklıklar, öngörülemez hava koşulları, orman yangınlarının artması ve deniz seviyesi değişimleri, bu süreçlerin hızlanmasına yol açacaktır. Su ve gıda güvenliği gibi konularda da bu değişimlerle birlikte daha büyük sorunlar ortaya çıkacaktır."
Tarımda su kullanımının önemine değinen Gürer, "Vahşi sulama yöntemleri yerine modern sulama tekniklerine geçilmeli ve kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için krediler sağlanmalıdır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: