CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, hasadı 2024'ün ağustos ayında biten hububatın desteklerinin yeni ödendiğini belirterek, "Ancak çiftçilerimize verilen destekler yeterli değil." ifadesini kullandı.
Gürer, yaptığı açıklamada, 2020 yılına kıyasla çiftçilerin bankalara olan borcunun 8 kat artarak 886 milyar 627 milyon liraya ulaştığını söyledi.
2020 yılında 111 milyar 216 milyon lira olan çiftçi kredi borçlarının bugün 886 milyar 627 milyon liraya ulaştığına dikkati çeken Gürer, "Borcu olmayan çiftçi yok. Çiftçi, kredi alarak çiftçiliği sürdürülebiliyor” dedi.
Türkiye'de çiftçi sayısının Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) göre 2 milyon 300 bin civarında olduğunu belirten Gürer, "Çiftçiler üretimi sürdürmeye çalışıyorlar. Ancak çiftçilerimize verilen destekler yeterli değil. Tarım ve Orman Bakanı, geçen yılki desteklerin hesaplara yatırıldığını açıkladı. Tabii, o destekleri açıklarken geçen yıl ifadesini kullanmadığından, sanki bu yılın desteği veriliyormuş gibi görülüyor. Oysa geçtiğimiz yıl milli gelirin 411 milyar lira tutan yüzde birlik kısmı çiftçiye verilmedi. 91 milyar liralık bir destek verildi. O destek de üretimin başında ya da sonunda değil, daha hububatınki yeni veriliyor. Ağustos ayında hasat tamamlandı ama hububatla ilgili desteği çiftçi daha yeni alabildi.” diye konuştu.
Artan mazot, gübre, tohum, ilaç, kira, işçilik ve elektrik maliyetlerinin çiftçileri zorladığını vurgulayan Gürer, düşük alım fiyatlarının da üretimi baltaladığını ifade etti.
Bu yıl hububatta mayıs ayında Çukurova’da hasat başlayacağını aktaran Gürer, şöyle devam etti:
"Buğdayın fiyatları yine düşük olursa, çiftçi burada sorun yaşayacak. Geçtiğimiz yıl, yani 2024 yılında TÜİK verilerine göre hububatta 3 milyon 300 bin ton, buğdayda 1 milyon 200 bin ton üretim düşüşü yaşandı. Üretim düşüşü olmaması için çiftçi refahının sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde ithalat daha çok artacak. Türkiye, ortalama 20-22 milyon ton yıllık buğday üretirken yurt dışından da 10 milyona yakın buğday ithal ediyor. Bu ithal ettiği buğdayın bir kısmını da dahilinde işleme rejimi (DİR) kapsamında un ve makarna yaparak yurt dışına gönderse de Türkiye’nin buğdayda yeterliliği yüzde 97 olduğu için bir kısmı yurt içinde de tüketiliyor. Yani biz buğdayda da kendi kendimize yeterli değiliz, ithalatçı bir ülke olduk."
Yorumlar
Kalan Karakter: