CHP'li Gürer: "Gübreye, tohuma gelince fahiş fiyatı görme sonra 'alışveriş yapmayın' diye çağrı"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, fahiş fiyata yol açnaların önemli bölümünün iktidara yakın olduğunu belirterek, bir talimatla fiyatların düşürülebileceğini söyledi.

Yeşilgölcük beldesinde vatandaşlarla buluşan Gürer, tarımsal üretim politikalarını eleştirdi, çiftçilerin yaşadığı sorunları dinledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın boykot çağrısını ve fahiş fiyat söylemini eleştiren Gürer, "Gübreye gelince fahiş fiyatı görme, tohuma geldi mi görme, sonra da vatandaş alışveriş yapmasın. Niye diyor, biliyor musunuz? Enflasyonu bu yolla düşüreceğini sanıyor. Sen alışveriş yapmazsan, raftaki ürünün satışı olmazsa, para döngüsü de gerçekleşmezse enflasyon düşecek. Nasrettin Hoca hikayesi gibi" dedi.

Gıdada fiyatların büyük ölçüde aracılar ve toptancılar tarafından belirlendiğini, bu grupların büyük çoğunluğunun iktidara yakın olduğunu belirten Gürer, "Türkiye'de gıdada satış yapan toptancıların, fiyatı belirleyenlerin, ithalatçıların, aracılarının yüzde 70’i AKP'ye üye. Sayın Cumhurbaşkanı talimat versin: 'Ben sizden bunun fiyatını düşürmenizi istiyorum,' desin, yüzde 50 yarın fiyatları düşürsünler." diye konuştu.

Gübre ve mazot desteği konusuna değinen Gürer, çiftçinin artan maliyetlerle baş edemediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"2025 yılı için ayrılan gübre desteği 8 milyar 250 milyon lira. Ancak yalnızca geçen yıl DAP gübre ile üre gübreye gelen zam tonda 5 bin lira. Peki, kişi başı gübre desteği ne kadar? Bin 850 lira. Aynı şekilde, 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı planında yazılı olan rakam; mazot desteği için 20 milyar lira. Çiftçi yılda 3,5 milyar litre mazot kullanıyor. Mazottan alınan ÖTV ve KDV 50 milyar lira. Ben de diyorum ki desteği verme, çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV ve KDV'yi kaldır, destek bu şekilde olur."

Gürer, Türkiye'nin tarımsal üretimde kendi kendine yeterlilik iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Kendi kendimize yeter bir ülke olduğumuzu söylüyorlar. Türkiye’de kendi kendine yeten ürünler; narenciye yetiyor, domates yetiyor, kuru üzüm yetiyor. Bunları ihraç ediyoruz, doğru. Peki, Türkiye’de ne yetmiyor? Buğday yetmiyor, arpa yetmiyor, ayçekirdeği yetmiyor, bitkisel ham yağ yetmiyor, mercimek yetmiyor, fasulye yetmiyor, pamuk yetmiyor. 21 üründe arz açığımız var. Bu ürünlere destek verilmesi lazım. Ürettiğimiz kadar pamuk ithal ediyoruz. Mercimek ürettiğimiz kadar ithal ediyoruz. Fasulye ithal ediyoruz. Bizim fasulyede geçen yılın altındaki fiyatla depoda satılamıyor. Markette şeker fasulyenin kilosu 402 liraya satılıyor."

Hayvancılık sektöründe de yanlış politikaların sürdüğünü vurgulayan Gürer, "Çiğ Sütün alım fiyatı için Ulusal Süt Konseyi 17 lira15 kuruş dedi. Oysa küçük aile tipi işletmelerde çiğ sütü 12 liraya bizim çiftçimiz satamıyor. Sonra, 2 yılda 1 milyon 200 bin hayvan ithal ettiler. 2010 yılında başladı ithalat. Bugüne kadar ithal edilen hayvan sayısı 10 milyon. Şu 10 milyon hayvanın desteğini bizim besiciye versen de Uruguay’a, Brezilya’ya mahkum olmasak daha iyi değil mi?” dedi.