CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, gıdada taklit ve tağşişte cezaların daha caydırıcı olması gerektiğini söyledi.
Gürer, yaptığı açıklamada, 2025 yılının ilk 3 ayında 260 üründe hile tespit edildiğine dikkati çekerek, sorunlu ürünlerin denetimlerle ortaya çıktığını söyledi.
Taklit ve tağşişten alınan önlemlere rağmen vazgeçmeyenler olduğunu vurgulayan Gürer, "Kayıt dışı ve denetim dışının varlığı dikkate alındığında, sağlığımızı hiçe sayanlar, tükettiğimiz gıda ürünleri üzerinden haksız kazanç sağlamayı sürdürüyorlar" dedi.
Gürer, ülke genelinde 750 bin işletme bulunduğunu ve bunların denetlenmesi gerektiğini belirterek, "8 bin bakanlık görevlisi ile düzenli ve sürekli kontrol zor. Kayıt dışı üretim de bu verilere eklendiğinde, milyonlara varan gıda ile ilgili denetim alanı olduğu söylenebilir. Bazı illerde denetimler daha sık yapılabiliyor. Son veriler dikkate alındığında, taklit ve tağşişin en çok tespit edildiği il 39 ürünle Aydın oldu. İstanbul 28 ürünle ikinci, Ankara ise 22 ürünle üçüncü sırada yer aldı” dedi.
Taklit ve tağşişte başı çeken ürün grupları arasında bitkisel yağlar, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünlerinin öne çıktığına dikkati çekerek, bitkisel yağlarda 91 üründe hile tespit edildiğini, et ve ürünlerinde 78 üründe sahtecilik belirlendiğini, süt ve ürünlerinde 51 üründe taklit ve tağşiş tespit edildiğini söyledi.
Özellikle naturel sızma zeytinyağı (22 kez), ısıl işlem görmüş piliç sucuk (14 kez), kekik (11 kez), telli peynir ve dana sucuk gibi ürünlerin, sahtecilik vakalarının yoğunlaştığı ürünler arasında bulunduğunu vurgulayan Gürer, "Ne yediğimizi, ne içtiğimizi bilmenin yolu ürün, üretim süreçlerini takip etmekten geçiyor. Özellikle etiket okuma konusu dikkate alınmalıdır. Yediğimiz ürünlerden zehirlenmeler de yaşandığı unutulmamalıdır. İçeriği belirtilenden farklı olup olmadığını sorgulamak da bir haktır" diye konuştu.
Belediyelerin bu bağlamda denetim yetkisinin, 2004 ve 2012 yıllarında yapılan düzenlemelerle önemli ölçüde Tarım ve Orman Bakanlığına geçtiğini aktaran Gürer, "Bu süreç denetimsizliği artırdı. Belediyelere yetkileri artırılarak verilmelidir. Belediye kontrol laboratuvarları kurarak gıda denetim sürecine dahil olmaları doğru bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizin vatandaşları daha ucuz ürünlere yönlendirdiğini ve bu durumun sahtekarlara fırsat verdiğini belirten Gürer, şunları kaydetti:
"Vatandaş, sınırlı gelirini sağlığına faydası olmayan ürünlere harcamamalı. Bunu sağlayacak olan devletin denetim mekanizmalarıdır. Siyasi iktidar, taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili denetimleri daha sıklaştırmalı ve yaptırımları ağırlaştırmalı. Aynı hileyi yapan kişi, adını değiştirerek hilesini sürdürmemeli ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Denetimler gösteriyor ki gıdada taklit ve tağşiş devam ediyor. Devlet, bu konuda daha etkin bir rol üstlenmeli ve vatandaşın sağlığını korumalı. Tekrarı ya da yeni katılımları önüne geçecek kadar sert uygulamalar sağlanmalıdır. Emekli, asgari ücretli, dar gelirli kıt kanaat yaşamına devam ederken, ‘ucuz’ diye sahte ürüne para verip bir de sağlığından olmaması için denetim artarken cezada caydırıcı olmalıdır"
Yorumlar
Kalan Karakter: