CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon üyesi Ömer Fethi Gürer, KDV’de yem ve gübre için 2016 yılı öncesine dönüş yapılacağı yönünde kamuoyuna yansıyan bilgilere oluşan tepkiler nedeniyle vergi paketinden çıkarıldığı iddialarının gerçek olmasını beklediklerini ifade etti.
Gürer, yaptığı açıklamada, 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre 2024 yılında verilmesi gereken desteğin 411 milyar olması gerektiğini ancak Cumhurbaşkanlığı bütçesinde desteğin 91 milyar olarak açıklandığını anımsattı.
Tarımda yaşanan sorunların, çözüm yerine daha ağırlaştırıldığını vurgulayan Gürer, tarımın en sorunlu süreci yaşadığını bildirdi.
Üretici, besici ve çiftçi için yeni yükler yüklemenin ciddi bir darbe vuracağına dikkati çeken Gürer, şunları kaydetti:
"Destekler çiftçiye ulaşmadan enflasyon karşısında eriyor. Kuşa dönüyor. Örneğin, 2024 yılı için çiftçiye mazot desteği 16 milyar lira. Tarım kesimi kullandığı mazot ortalama 3 milyar litre. Çiftçinin mazotundan alınan ÖTV ve KDV tutarı 43 milyar lira (mazot fiyat değişkenliği ile vergide artıyor). Bu durumda çiftçiye verilen desteğin 3 katına yakın vergi veriyor. Esasen yeni vergi değil, mazotta tarım kesimi için ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır. AKP kafasının uyguladığı 22 yıllık yanlış tarım politikasına rağmen çiftçi ve besici yapacak başka bir işi olmadığı için tarıma devam ediyor. Yanlış kararlar canı yanan çiftçinin sorunlarını daha da katlayacak."
Gürer, TÜİK’e göre tarımsal girdi enflasyonunun yüzde 52'ye çıktığını ve bu rakamın dahi tarımda üretimde oluşan maliyet artışını göstermesi bakımından önemli olduğunu belirtti.
Girdi maliyetlerinde yüzde 100’ü aşan artışlar olduğunu vurgulayan Gürer, şöyle devam etti:
"Özellikle gübrede ihtiyaç olan gübre fiyatı artırılıp diğer gübre fiyatları düşük bırakılarak çiftçiye daha çok maliyetle ulaşan gübre fiyatının ortalaması aşağı çekiliyor. Vergi artışı olsa da olmasa da neredeyse her ay gelen zam artışı da yemde hayvancılık yapanlar için büyük bir sıkıntı yaratıyor.
Her bakan değiştiğinde tarım politikası değişen ancak ithalata dayalı tarımdan vazgeçmeyen AKP iktidarı bu kafa ile Osmanlı dönemi Aşar Vergisi'ne geri dönerse şaşırmamak gerekir.
Dönüp dolaşıp Osmanlı’da farklı dönemlerde farklı oranlarda uygulanan aşar (öşür) vergisi en son uygulamasında çiftçinin ürettiğinin en az yüzde 10’una Osmanlı yönetimi el koyuyordu. Süreç içinde duruma göre farklı uygulamalarla zorunlu bir tahsilat uygulaması olan aşar vergisi ile Osmanlı yönetimi üreten köylülerin ortakçısı gibi davranıyordu. Ayni, nakdi ve maktu olmak üzere tahsil ediliyordu. Doğrudan sahip olunan mal veya hizmet üzerinden alınan, mal veya hizmet yerine para olarak alınan ve herkesten eşit olarak ürün ve üretim vergisi olarak alınan bu vergi Cumhuriyet ile kalktı. Cumhuriyet döneminde İzmir İktisat Kongresi ardından 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk onayı ile aşar vergisi kaldırıldı.
Siyasi iktidarın bu yönde uygulamaları tarımın sıkıntılarını katlar, üretim kaybına yol açar. Daha çok ithale kapı aralar. Rafta fiyatlar artarak vatandaş ve üretici mağdur edilirken yandaşa gün doğar. Hem ülke hem tarım kesimi kaybeder, gıda güvencesi sorunlu kılar."
Yorumlar
Kalan Karakter: