İstanbul Ticaret Borsası’nın katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla başlattığı “Altın Tohumlar” projesinde bu ay "Nasıl Yaban Mersini Yetiştiricisi Olunur?" konusu ele alındı.
Online gerçekleştirilen ve herkese açık olan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yaptı.
Toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yüksek Ziraat Mühendisi Fatih Erbaş, yaban mersini yetiştiricileri Mehmet Çiçek ve Levent Sarılgan konuşmacı olarak katıldı.
Kasap, yaban mersininin gıda endüstrisinde farklı şekillerde değerlendirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yaban mersini taze meyve kullanımın yanında; kuru meyve ve meyve suyu üretimi, ilaç sanayisi, baharat sektörü, pasta, çörek ve diğer tatlı çeşitleri gibi geniş kullanım alanına sahip. Ancak bu kadar geniş talebe rağmen, dünyada dar bir coğrafi alanda yetiştiriliyor. Onu değerli yapan da bu. Ülkemizde de gerek ekonomik değeri gerekse iç ve dış piyasadaki talebi nedeniyle üreticilerin giderek daha fazla ilgi gösterdiği bir ürün. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre yaban mersini üretimi 2019’dan bu yana 10 kattan fazla artmış durumda. Bu yükseliş ülkemizdeki talebin artmasına paralel olarak üretim ve yatırımların geliştiğini de gösteriyor."
- KONTROLLÜ ÜRETİM İHRACATI GETİRİR
Doç. Dr. Nafiye Ünal ise yaban mersininde kontrollü üretim yapılırsa ihracatının mümkün olduğunu belirterek, "Ülkemiz maviyemiş bitkisiyle 2003 yılında tanıştı. 2009 yılından itibaren üretimi artarak devam ediyor. Bir ürünü ihraç edebilmeniz için o ürünü kaliteli üretmeniz gerekli. Bu da kontrollü üretim ile mümkün. Dünyada dekar başına verim 0,7 ton civarlarında. En yüksek verim alan ülkelerin başında 1,4 ton ile İspanya, Hollanda ve Peru geliyor. Antalya’da yüzde yüz topraksız tarım ile üretim yaparak dekar başına 2 - 3 hatta 4 ton verim elde eden üreticiler var. Maviyemiş meyvesinde ihracatımızı artırmak istiyorsak verimle beraber kontrollü üretim yaparak kaliteyi de yükseltmemiz gerekiyor” dedi.
Ziraat Mühendisi Fatih Erbaş ise maviyemiş meyvesinin Türk tarımı için geç keşfedilen önemli bir ürün olduğunu ifade ederek, “Kazancının yüksek olması dolayısıyla, Enstitü olarak maviyemiş konusunda birkaç koldan çalışma yapıyoruz. Öncelikle ülkemiz şartlarına uygun tür geliştirmek için ıslah çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda Enstitümüz bünyesinde yürütülen bir doktora çalışmasında tuzluluğa dayanıklılık araştırılıyor. Bu iki sürecin birleşmesiyle güçlü bir tür elde etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca üretim süreci sonrası için katma değer kazandırmak için de çalışmalar planlıyoruz” diye konuştu.
Yaban mersini yetiştiricisi Levent Sarılgan, büyük ölçeklerde üretim yapmanın karlılığı artıracağını belirterek, “Ülkemizde yaklaşık 5 bin ton üretim mevcut. Fakat bu rakam yalnız Peru’nun bir köyündeki rakama eşit. Maalesef üretim kapasitemiz çok az. Yaban mersini ürününe talep çilek, böğürtlen, ahududuya göre daha yüksek. Buna rağmen ürettiğimiz rakamlar ile Avrupa pazarında yer bulamıyoruz. Yaban mersini yetiştiriciliği 25 dönümün altında asla yapılmamalı. İdeal üretim kapasitesi 50 dönüm olmalı ve doğru fideyle taze meyve üretip, ihraç hedeflenmeli" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: